1994 Kocaeli doğumlu olan Gökhan CIVIK, sanat eğitimini Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünde almaktadır. Okul kapsamında karma sergilerde yer almıştır. Geometrik soyutlama üzerinde çalışmalar yapmakta ve portre, figür kompozisyonları oluşturmaktadır.
Kültür ve Sanat dergisi 2018/Ekim sayısı Genç Ressamlar Söyleşisinde ve ayrıca Anatolian Dergisi 2018/Ekim sayısında söyleşisiyle yer almıştır.
MANİFESTO
Resim; varlığımın ötesinde, yokluğumun gerisindeki ikilemdir. Nefesimin, çizgiselliğidir. Resim, içselliğimin hayat bulduğu somut yapıdır. Biçimselliğin ve içsel dışavurumun, geometriksel aktarımı olan çözümlemelerim, var olduğumu hissetmemdeki araçtır. Geçmişimin, günümüze olan uyarlamasıdır. Çözümlenmesi gereken "kim” olduğumdur. Cinsel kimliğimin, kim olduğumun, kim olmak istediğimin, neden var olduğum soruları ile başlayan, yüzeyde renk, doku, çizgi olarak aktarılan, bulunmak istenen, ben. Bulamadığım cevaplara ayna misali yansıtmayı hedeflediğim, çizimlerdir.
Yaptığım çalışmalar, geometrik soyutlama yanı sıra geometrik dışavurumu içermektedir. Biçimsel olarak geometrik parçalara bölünen oto portreler ve boy portrelerden oluşan resimlerde kontur çizgileri, doku, pastel renk tonları kullanılmıştır. Açık kompozisyon olarak ayarlanan çalışmalarda ışık-gölge, yüzeyde yapılan dokularla desteklenmiştir. II Boyutlu yapıda, ön-arka ilişkisi parçalara bölünen yapılarla ayarlanmıştır. Perspektiften söz edilemez. Kompozisyonu, bütünsel olarak desteklemek için ince çizgiler arka planda kullanılmıştır. Kullanılan çizgiler aynı zamanda benim simgeleştirdiğim duygu gidişatıdır. Resimlerde görülen, diyagonal çizgilerin ahşap tadında ki biçimselliği geçmişimin çalkantılı olmasını sembolize eder. Resimlerin, hüzünlü, büğlü, acı çekmiş mimikleri birkaç fırça ve çizgi ile yansıtılmıştır. Genel anlamda portrelerin, alnından kaşlarına doğru inen mavi tonlar görülmektedir. Bu mavi ton, içsel olarak yorgunluğun ve hayallere ulaşmayı hedeflemektedir. Oto portrelerin, geometrik çözümlemelerinde görülen "uzun boyun” yapısı, psikolojik açıdan çekilen geçmiş duyguların, uzun bir süre hissedilmesini anlatmaktadır. Uzun boyun aynı zamanda hissedilen duyguyu desteklenen keskin bir çizgi ile oluşturulmuştur. Spontane yapılan resimlerde benimsediğim, dışavurumun, "yüzey savaş alanıdır, çizgi, renk ve doku araçtır" bakış açısıyla ortaya konmuştur. Sade ve keskin çizgiler kullanılırken, sıkıcılığı kırmak için hareketli dokular içerir. Su bazlı ve yağlı boya kullanılarak doku çözümlemeleri yapılmıştır. Akıtma tekniği ile desteklenmiştir. Resimler, bütünsel açıdan birbirlerini destekleyen yapılardan oluşur. Matematiksel, çizgi dizaynı vardır. İzleyicinin, seyrederken yüzeyde gözün dolaşmasını sağlayan ufak çizgiler kullanılmıştır. Kübist eğilimler yer yer görülse de kübistten kendini ayırmıştır.
Kendimi tam olarak bulamadığım resimler, anımı yansıtan aynalar oldular. Hala sorduğum soru, "Ben, ben miyim? Ben, ben olmanın karşısında ki zorluk çeken acizlik miyim?”. Uzun bir süre daha bulamayacağım bir ruh.
Yükleniyor...