C SALONU
GALERİ SOYUT / ÇANKAYA
05 Ocak 2018 - 24 Ocak 2018
18.00 - 20.00
Resim Sergisi
Galeri Soyut, 5 – 24 Ocak 2018 tarihleri arasında Hasan Mirza’nın 14. kişisel resim sergisi “Elik” i sanatseverlerle ile buluşturuyor. Hasan Mirza’nın “Elik” adlı sergisi 24 Ocak’a kadar Galeri Soyut C salonunda görülebilir.
En eski Türk topluluklarında ata kültürünün de etkisiyle geliştirilen inançlardan dolayı vahşi hayvanlar, öncelikle yırtıcı kuşlar, ilahi birer haberci şekline bürünmüştü. Bu kuşların şamanlara yardımcı olduklarına inanılırdı. Bu hayvanlardan biri de egemenliğin ve kağanlığın sembolü olan dağ keçisidir (elik).
Türk mitolojisinde ve kültüründe önemli bir yeri olan “Elik”: Yüceliği, erişilmez yerlere erişebilirliği, bağımsızlığı, özgürlüğü, kararlılığı, asaleti ve cesareti sembolize eder ve aynı zamanda Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisi olduğuna inanılan kağanı simgelerdi. Bu nedenle Türk milletinin var olduğu, ulaştığı her yerde dağ keçisi izine rastlamak mümkündür.
Karaçay-Malkar yazılı edebiyatının kurucusu Kazım MEÇİYEV, sonunda halkı ile yaralı dağ keçisi arasındaki benzerliğe dikkat çektiği, sosyal içerikli şiirlerinin içinde en meşhur olanı “Caralı Cugur” (Yaralı Keçi) adlı eserini yazarken belki de genlerinde taşıdığı bu kültürün etkisi ile hikâyesinin kahramanını seçmiştir. Bilemeyiz! Fakat ben şuna sonuna kadar inanıyorum: Bilerek ya da bilmeyerek herkes köklerinden mutlaka beslenir ve ben de öyle yapıyorum. Ama bu beslenme eylemini bitkiler gibi değil, bir sanatçı duyarlılığında yapma çabasındayım!
Yaşadığımız kültür ve estetik değerlerin köklerinin, henüz büyük göçü yaşamamış Uygur Türkleri ve hatta ta erken dönem Çin sanatına bile ulaştığı inancındayım. Bugün yaptığım resimlerin konularının “saflık, özgürlük” ya da düşünmediğim birçok terimle içerik tanımlamaları yapılabilir fakat ben resimlerimi tamamıyla çocukluğumda dinlediğim masalların duygusunu kovalamak için yapmaya çalıştım! Yani “yüreğimin izinden gittim.” diyebilirim.
“Alageyik efsanesi” ya da Kürt edebiyatının meşhur “Siyabend-u Xece”si, Anadolu’da doğup büyümüş olan herkesin aşinası olduğu hikâyelerdir mutlaka.
“Manas Destanı”, “Ergenekon Destanı” gibi yazılı ve sözlü edebiyatımızda çok fazla yer alan “DAĞ” kültü genlerimize işlemiştir diye düşünüyorum. Hatta hayatımın evrelerini tek bir imgeyle özetlemek istesem “DAĞ” kelimesini seçerim.
Hasan MİRZA
1991 yılında; Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Resim Bölümü, Resim Anasanat dalından mezun oldu. Halen Bursa Zeki Müren Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi'nde görev yapmaktadır.
Sanat eleştirmeni Ümit Gezgin Hasan Mirza resimleri için şöyle diyor;
"Kendine özgü bir estetiği temellendirmiş sanatçılardan biri de Hasan Mirza. Zorlamasız bir biçim-içerik özelliğine sahip onun sanatı. Gerek doğa izlenimleri, gerek doğa, insan ve nesne estetiğiyle birlikte harmanlanmış oluşumlar; biçim dilinin kendine özgü kulvarına ifadenin tüm özgür imkanları kullanılarak taşınmış.
Klasik resim tekniğinin kendine özgü yapısının dışında da arayışları olan bir sanatçı Hasan Mirza. Deri parçacıklarını özgün bir disiplin kimliğiyle realist bir tutum içinde kullanırken, resme boyut ekleyerek anlam kattığının da bilincinde. Resmin uzun soluklu bir uğraş, bir özgürlük ve ifade mücadelesi olduğunun farkında olduğu gibi.
Seçkici bir özelliği var Mirza'nın; gerek renk seçiminde, gerek kompozisyon duyarlılığında bunu gösteriyor; ayrıca yeniliğe açık bir tutumu da var; bu derilerden faydalanma, onu estetiğinin biçim diline dönüştürme kabiliyeti, her tür malzemeyi kullanabilme yetenek ve yeterliliğini ortaya koyuyor sanatçının.
Onun estetiği değişim değeri üzerine de oturuyor aynı zamanda. Statik bir yapı yok eserlerinde. Yeniye açık bir tutum; açık koyu renk değerlerini harmanlamasından, farklı konuları seçmesine kadar, hatta yeni teknik beceriler sergilemesine kadar uzanıyor. Giderek sanatçı, resmi resim olarak algılıyor, onun bir biçim- içerik realitesi olduğunun ayrımında. En başında da, sanatın temelde bir biçim olgusu olduğunun farkında. O biçimi de gerçekçiliğin kendine özgü yalın ifadesinde arıyor sanatçı.
Bir ressam olarak Hasan Mirza özgün bir üsluba sahip; bu üslubu her konuyu içselleştirip, biçim diline dönüştürecek kadar da yetkin. Yeniye ve değişime açık tutumunu her sergide, her sanat yapıtında ileriye taşıyarak götüreceği açık olarak görülüyor.."
Yükleniyor...