1976 Trabzon doğumlu sanatçı, lians eğitimini 1999 yılında Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim Öğretmenliği Bölümü’nde, Yüksek Lisans Eğitimini 2002 da Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Bölümü’nde, Sanatta Yeterlik Eğitimini 2008 Yılında Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Bölümü’nde tamamlamıştır. 2009 yılından bu yana halen Sakarya Üniversitesi Sanat Tasarım ve Mimarlık Fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışan Özgenç’in, biri yurtdışı olmak üzere sekiz kişisel sergisi bulunmaktadır. Ayrıca birçok ulusal ve uluslararası sanat etkinliklerine katılan sanatçı, akademik çalışmalarını da sanatsal üretimleriyle beraber Sakarya’da sürdürmektedir.
Kişisel Sergiler:
1. “Uyutmayan Fısıltı” Galeri Soyut, Ankara, 2016
2. “Oráculo /Agoireiro” “Kahin /Kehanet”, Centro Cultural Marcos Valcárcel, Ourense -İspanya
2016
3. “Cümbüş-ü Alem” Derinlikler Sanat Merkezi, İstanbul, 2015
4. “İçimdeki Kelebek” Galeri/Miz, İstanbul, 2012
5. “Koza” Artenciel Mini Sanat Galerisi, İstanbul, 2010
6. “Hera’nın Gizemi”, Derinlikler Sanat Merkezi, İstanbul, 2009
7. Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, İstanbul, 2008
8. Ares Sanat Evi, İstanbul, 2005
Sanatı Hakkında:
Sanatsal üretim sürecimi temellendirdiğim çoklu zaman ve mekân kavramı da hakikatin tek bir yüzü olmadığı düşüncesi üzerine biçimlenmektedir. Görsel algının bize sunduğu gerçeğin çok ötesinde birçok zamana ve mekâna ait olabileceğimiz fikri, minyatür resimlerinde ki gibi birçok oluşumu eş zamanlı bir yüzeyde anlatma gereksinimi doğurmuştur. Resimlerimin her birinde ve her resmin her alanında bir hikâye gizlidir. Bu hikayeler belli bir düzen içinde değildir. İmgelerin bir araya gelmesiyle, anlık bir zaman dilimini parçalara ayırırken, anlatılar tek bir kadrajın içine sıkıştırılır. Mekanlar, üzerindeki masalsı figürlerin, dünü, bugünü ve geleceğini bir arada biçimlendirir. Minyatür resimlerinde olduğu gibi, mekanların perspektifi, figürlerin boyutları sadece anlatımla ilişkilidir. . Tarih, bilinçaltı, masallar, evren, distopya, ütopya gibi birçok olgunun yer alabildiği bu alanlar, kendi hikayesini oluştururken, aslında izleyicisinin kendi hikayesini de oluşturmayı hedeflemektedir. Tek bir resimde birçok hikâyenin bulunması, dünyayı atmosferden izleyen bir yabancının bakış açısını sunmaktadır. Resim yüzeyinin boşluğunda yer alan insan ve hayvansı figürler, bir motif işler gibi, kendi mekanını ve zamanını diğerinden ayırmaktadır.
Yükleniyor...