EMİRHAN CANDAN Gece Panayırı

Gerçek ile Hayalin Arasında: Emirhan Candan’dan “Gece Panayırı”

Galeri Soyut, 14 – 26 Kasım 2025 tarihleri arasında Emirhan Candan’ın “Gece Panayırı / Night Fair” adlı yeni resim sergisine ev sahipliği yapıyor. Sanatçı, insan doğasının çelişkilerini, özgürlük ve tutsaklık arasındaki ince çizgiyi, sirkin büyülü ama hüzünlü dünyası üzerinden yeniden kurguluyor.

Candan’ın “Sirk Serisi” adını verdiği bu dönem çalışmaları, izleyiciyi hem hayalin hem de gerçeğin kesiştiği bir sahneye davet ediyor. Parlak renklerin, hareketli kompozisyonların ve sürrealist imgelerin içinde yer alan her figür, özgürlük arayışının bir sembolü olarak karşımıza çıkıyor.

Sirk: Özgürlüğün ve Tutsaklığın Aynası

Sanatçının kendi ifadesiyle, sirk dünyası eğlence vaat eder ama bu eğlencenin görünmeyen kahramanları çoğu zaman hayvanlardır. Candan, resimlerinde bu kahramanlara ses verir; onların duygusal derinliğini, gücünü, coşkusunu ve içsel çatışmalarını görünür kılar.

Resimlerinde zincirler yoktur; kafesler, sahneler ya da komutlar da yoktur. Her figür, kendi içsel ritminde özgürce hareket eder. Bir uçağı kullanan maymun, bir fili taşıyan minik fare, ya da panayırın ortasında gökyüzüne süzülen bir kuş... Candan’ın resimlerinde doğaüstü bir özgürlük hissi, insan ruhunun sınır tanımayan hayal gücüyle birleşir.

“Gece Panayırı”nda sanatçı, hayvanların dünyasındaki özgürlük arayışını insanın içsel özgürlük mücadelesiyle paralel bir anlatıya dönüştürür. Her tablo, izleyiciyi sorgulamaya, empati kurmaya ve içindeki “seyirci” ile “oyuncu” arasındaki farkı yeniden düşünmeye çağırır.

Gerçeküstü Bir Tiyatro: Emirhan Candan’ın Görsel Anlatısı

Candan’ın eserleri, yalnızca figüratif bir resim diliyle değil, aynı zamanda psikolojik bir metafor düzleminde okunur. Hayvan figürleri, insanın bastırılmış duygularının yansımasıdır; özgürlük, aidiyet, güç ve korku gibi temalar, renklerin enerjisiyle birleşerek resim yüzeyinde bir panayır atmosferi yaratır.

Bu panayır, yalnızca geceye değil, insan ruhunun derinliklerine kurulan bir sahnedir. Renkler ne kadar canlıysa, altındaki anlamlar da o kadar karanlık ve düşündürücüdür. “Gece Panayırı”, izleyiciyi hem eğlencenin büyüsüne hem de özgürlüğün bedeline dair bir farkındalığa davet eder.

İLGİLİ SANATÇILAR

EMİRHAN CANDAN (1994)

EMİRHAN CANDAN - 1994

Emirhan Candan 1994 yılında Konya Akşehir ilçesinde doğdu. 2012 yılında Eskişehir Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinden mezun oldu ve aynı yıl içerisinde Anadolu Üniverstesi Resim İş Öğretmenliğini kazandı. 2018 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Görsel İletişim ve Tasarım bölümünde yüksek lisans eğitimine başladı. Eskişehir Doğa Koleji'nde görsel sanatlar öğretmenliği yapmakta ve çalışmalarına kendi atölyesinde devam etmektedir.
Çalışmalarımda renkleri imgelerle bir arada tutmaya ve yer yer soyutlamalarla izleyiciye aktarmaya çalışıyorum. Genel olarak hayvan ve doğaya ait figürleri bir arada kullanıyorum. Kullandığım hayvanlar resimde hem duygusal bir anlatımı hemde vurgulamak istediğim düşünceyi ifade ediyor. Kendi içimde biriktirdiğim tinsel düşünceleri somutlaştırarak tuvallere aktarıyorum. Çünkü sanat yansıtıcıdır, yaşamı, sevinci, hüznü, ölümü, acıyı ve insana dair ne varsa tinsel olan onu açığa çıkartır.

Sirk, insanlık adına eğlence sunduğunu iddia eder, ama gerçek kahramanlar her zaman hayvanlar olmuştur. Onlar, sayısız gösterinin, numaranın ve şovun merkezinde, kendi iradeleri dışında bir hayatı yaşamak zorunda bırakılan varlıklardır. Çalışmalarımda bu kahramanların duygusal derinliği, gücü, direnci, heyecanı ve duygusal derinliğini yansıtırım. Onlar, sadece birer fiziksel figür değil duygusal ve içsel çatışmaları barındıran, derin anlamlarla dolu canlılardır. Normal şartlarda hayvanlar sirklerde serbest olamaz. Onlar, zincirlerle, kafeslerle ve sahnelerle sınırlıdırlar. Ancak benim çalışmalarımda hiçbir hayvan sınırlı değildir, her hareketlerinde her bakışlarında özgürlük heyecanı ve coşkusunu görebilirsiniz. Resimlerimde, bazen uçak kullanan bir maymun, bazen tüm heybetiyle resmi adeta dolduran ama minik bir fareyi de dişlerinde taşıyan bir fil görebilirsiniz, bunlar benim resimlerime anlam katan normal şartlarda olması pek mümkün olmayan birkaç örnekten biri olabilir. Hayvanlar, doğalarında özgürdür. Ancak sirkte bu özgürlük dışarıdan şekillendirilen bir düzene indirgenir. Resimlerimde bu sınırlamaların ötesinde tüm hayvanlar dilediğince özgürdür. Çalışmalarım hayvanların dilinden konuşan bir anlatıdır; onların özgürlüklerini, heyecanlarını ve bağımlılıklarını ortaya koyan bir dil. Her figür her detay insan ruhunun derinliklerinde saklı bir anlamı yansıtır. Kısacası resimlerim, izleyiciyi gerçekle hayalin arasında yolculuğa davet eder. Benim dünyamda her şey mümkündür.