1991, İstanbul 2009/2011 Trakya Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi - Resim Bölümü (Lisans) 2011/2014 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi - Resim Bölümü (Lisans) 2014/2017 Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü - Temel Sanat ve Tasarım Programı (Yüksek Lisans) 2017/ - İstanbul Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Felsefe Bölümü 2018/- Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü – Temel Sanat ve Tasarım (Sanatta Yeterlik) Yüksek Lisans Tezi Adı: 20. Yüzyıldan Günümüze Sanatta Böcek Formu “… ve solucanları, kertenkeleleri, kınkanat böceklerini ve sürünen her şeyi evcil hayvanı yapıp onlara isimler veren ve yaşayacak yer bulan küçük Sally.” Jack KEROUAC, Yolda, 266. Resimlerde yer alan böcek formları, insanın insanla ve doğanın insanla ilişkisini ifade etmek amacıyla kullanılmaktadır. Bu ifadeyi güçlü kılmak amacıyla da böcekler yer yer figürleşmekte, insana dönüşmektedir. Özellikle peygamber develerindeki dönüşüm, bu böceklerin tıpkı insan vücudu gibi uzun ve eklemli bir yapıya sahip olmasından ve uzuvlarının biçimsel olarak kompozisyona çeşitli olanaklar sağlamasından kaynaklanmaktadır. Resimler esinini Kafka’nın dönüşümünden değil, doğrudan gerçek böceklerden almaktadır. Yani resimler mevcut böcek koleksiyonunun bir uzantısıdır. Tıpkı Joseph Beuys ve Jan Fabre gibi pek çok sanatçıyla benzer olarak doğayla iç içe bir çocukluk geçirmiş olmanın etkisidir. Zaman zaman eskiz ve gravürlerden yola çıkmış olsam da resimlerin çoğunluğu anlık ve tesadüfi kompozisyonlar üzerine kurulmakta, bu gerilimli kompozisyonlarla böceğin insanda uyandırdığı tedirginlik hissi öne çıkarılmaya çalışılmaktadır. Böceğin genellikle izleyiciye bakan boş gözleri, vücudunun yer yer mekan içinde kayboluşu ve kompozisyon içindeki konumuyla birlikte var olan tedirgin edici unsurlara rağmen kullanılan pembe, sarı ve mavi gibi renklerle de bir tezatlık yaratmak amaçlanmaktadır. Resimlerdeki çizgisel üslup ise uzun süre gravür çalışmış olmanın bilinçli bir etkisi ve boyayla desenin bütün olduğunu savunan bir anlayışın sonucudur